Merhaba, bugün İngilizce’de possesive ‘s konusunu anlatacağım. Possesive ‘s, bir şeyin kime ait olduğunu göstermek için kullanılan bir yapıdır. Örneğin, “Ali’s book” (Ali’nin kitabı) cümlesinde, kitabın Ali’ye ait olduğunu possesive ‘s ile belirtiyoruz. Possesive ‘s, isimlerin sonuna eklenir. Eğer isim tekil ise, sadece ‘s eklenir. Eğer isim çoğul ise ve -s ile bitiyorsa, sadece ‘ eklenir. Eğer isim çoğul ise ve -s ile bitmiyorsa, hem ‘ hem de s eklenir. Örnekler:
- Mary’s car (Mary’nin arabası) -> Tekil isim, ‘s eklendi.
- The boys’ toys (Çocukların oyuncakları) -> Çoğul isim, -s ile bitiyor, sadece ‘ eklendi.
- The children’s books (Çocukların kitapları) -> Çoğul isim, -s ile bitmiyor, hem ‘ hem de s eklendi.
Possesive ‘s, sadece insanlar için değil, hayvanlar ve cansız varlıklar için de kullanılabilir. Örneğin:
- The dog’s tail (Köpeğin kuyruğu)
- The table’s leg (Masanın ayağı)
- The city’s population (Şehrin nüfusu)
Ancak, possesive ‘s kullanmak yerine of+isim yapısını da kullanabiliriz. Bu yapıda, ait olan şey önce gelir, sonra of gelir, sonra da ait olduğu şey gelir. Örneğin:
- The tail of the dog (Köpeğin kuyruğu)
- The leg of the table (Masanın ayağı)
- The population of the city (Şehrin nüfusu)
Bu iki yapı arasında anlam farkı yoktur, ancak possesive ‘s daha yaygın ve kısa olduğu için tercih edilir.
Possesive ‘s konusunu anlamak için bol bol pratik yapmak gerekir. Aşağıdaki örnekleri inceleyebilirsiniz:
- John’s sister (John’un kız kardeşi)
- The teacher’s desk (Öğretmenin masası)
- The flowers’ smell (Çiçeklerin kokusu)
- Ayşe’nin elması (Ayse’s apple)
- Arabanın rengi (The car’s color)
- Öğrencilerin cevapları (The students’ answers)
- The name of the book (The book’s name)
- The eyes of the cat (The cat’s eyes)
- The house of my friend (The friend’s house)
Umarım bu yazı possesive ‘s konusunu anlamanıza yardımcı olmuştur. Başka bir yazıda görüşmek üzere!