"Enter"a basıp içeriğe geçin

Warframe Lavos Leverian İçeriği

Merhaba arkadaşlar. Bu yazıda Warframe Lavos Leverian içeriğini paylaşacağım.

Lavos. Dönüştürücü. Bazıları ona çağ dışı bir simyacı derdi.

Dönüşüm mü diyorsun? Bu, dengesiz yaşlıların altın yapabileceklerini düşünerek küflü maddeleri ateşin üzerinde ısıttıkları eski zamanlardan kalma batıl bir süreç değil mi?

Hayır. Bu, Orokin için karanlık güçleri olan bir bilimdi. Hassas ya da ahlaklı değillerdi; bu nedenle bu sanat kim bilir hangi derin tabuyu ihlal etmiştir?

Javi’den daha fazla korkulan bir dönüştürücü hiç olmadı. Sürüngen Yılan. Lanetli. Kötü Niyetli.

Orokin ondan o kadar çok korkuyordu ki, efsaneye göre Yeşim Işığı’ndan bile kurtulup parçalanmış lsa da yeni bir kafa çıkarabileceğini fısıldarlardı. Bu yüzden hapsedilmeden, kötülüğü yok edilmeden, kontrol altına alınmalıydı.

Onun hapishanesi Lavos adında acımasız bir Warframe olacaktı.

Lavos’un Yılanları


Dabaoth-Kra hapishanesi artık yıkık bir durumda: Hem kendisi, hem de üzerinde durduğu Venüs’teki dağın tepesi uzun zaman önce yok edilmişti. Bizlere ise sadece orada ne olduğunu anlatan kayıtlar kaldı.

Javi, vücudu cilt hastalıkları ile kaplı, cılız, kel bir adamdı. Cılız, tüysüz ve pullu bir cilt hastalığı olan bir adammış. arşimet statüsü gönülsüzce kabul edilerek, şimdilerde bir paçavraya dönüşmüş o beyaz cüppeyi giymesine izin verilmişti. Dirsekten bileğine kadar her iki sıska kolunda da birer yılan dövmesi vardı.

Bize anlatılana göre Lavos, mahkumları ile özenli olarak ilgilenirmiş. Azıklarını, sularını ve dayaklarını dakik olarak verirmiş mahkumlarına.

Bunlar Lavos’un yılanlarının yeniden yapılmış halidir. Ama bunlar öylesine övmeler değiller; aksine canlı biyo-demirden ekzo-etlerden oluşmaktadır.

Vitam Syandana


Mapushanedeki gözlemciler Javi’nin Lavos’a sık sık fısıldadığını bildirdi. Bazı gardiyanlar bu fısıltılardan endişe ederdi… Ama bu fısıltıları öylesine bir davranış olarak başlarından savuşturdular.

Javi’nin hücresi zaman geçtikçe duvar yazıları ile dolmaya başlamıştı, kan ve dışkının mürekkep olarak kullanıldığı yazılar. Başta bunlar basit sembollerdi, ama zaman geçtikçe daha ayrıntılı bir şeye benzemeye başladı. Sanki Arşimet, tutsaklarını yemleyerek hücresini daha şeytani bir tapınağa dönüştürüyormuş gibildi. Lavos’un bile bir resmi vardı, onun rütbesini temsil eden Syandana’sını giyerken şahane bir şekilde tasvir eden bir resimdi. Belki de lanetlemek için bir girişimdi.

Bir gün Lavos’a, Javi’yi daha sert dövmesi için bir emir geldi, ve o da bunu emredildiği gibi yaptı. Duvardaki kan ile Javi bir yılan çizdi. Şüphesiz ki, gaddar idolünün dikkatini çelmek için yapmıştı.

Yerleri silmek ile yükümlü olan Bekran Zaft, Dabaoth-Kra’dan sağ çıkan tek kişiydi, ve bir gün Lavos’un hücreden hücreye nasıl arşınlanacağını anlatacaktır. Elinde ağır bir pompalı tüfek ile, gererktiği zamanlarda dayağını atarak. Bu kabul, Bekran’ın uykusunu bugünlerde bile kaçırır.

Cordatus Miğferi


Hapishane kayıtları Javi’nin tuhaf davranışları hakkındaki artan endişeyi ortaya koyuyor.

Olası risklere rağmen, onun idamına karar verdiler. Hem de çok özel bir şekilde. Onu, hücresel geri çevirme yöntemiyle idam edeceklerdi. Böylece, Javi, ekmek küfüne benzer, işe yaramaz biyolojik bir cürufa dönüşecekti.

Peki ya cellat? Hiç bir cellat bu Kavat’a kafa tutan Pobber olmak istemiyordu. Böylelikle Lavos bu tören miğferini organik maddeyi yeniden düzenleyen bir güç ile beraber aldı. Lavos, bu gücün ensrümanı olabilirdi.

Hücrenin duvarları, zemini ve tavanı artık yazılarla dolup taşmıştı. Lavos bu süreçte Javi’ye sürekli göz kulak oldu.

Bekran Zaft bizlere Lavos’un, garip bir şekilde artık diğer hücrelerdeki mahkumları dövmeyi bıraktığını anlattı. Hatta, bir seferinde mahkumların nefret ettikleri birini öldüresiye dövmesi için onun önüne attıklarında, Lavos’un sadece mahkumun ayağa kalkmasını beklediğini ve ardından yoluna devam ettiğini anlattı.

Transmutasyon Sondası


Orokin’i bu kadar korkutan bu yasaklanmış dönüşüm uygulaması aslında neydi? Yapılan bu işlemin özü, bilincin kasıtlı olarak yükseltilmesinden başka bir şey değildi.

Sonsuz altın rüyalarının tutsağı olan Orokin’e göre, bir kişinin kendi limitlerinin üzerine çıkabileceği düşüncesi olan bu şey afarozluk bir fikirdi. Dönüşüm, halkı krallara veya zenginlikleri çöplere dönüştürebilirdi. En kötüsü ise, insanlara korkmamayı öğretebilirdi.

Javi’nin hücresinin korunmuş bir resmini gördüm. O karalamaları şeytani işaretler ve barbarca metinler değildi, yıldız haritalarıydı. Evrimsel ağaçlardı. Genom yapılarıydı.

Javi, kendi kanındaki bu şifreli lekelerle Lavos’a meydan okumuyordu. Onu aydınlatıyordu. Bu karanlık büyücülük değildi, parlak bilimdi. Ve yılan? Bozulmanın değil, şifanın sembolüydü.

Javi bir öğretmendi. Belki eskiden milyonlara öğretti. Şimdi ise sadece bir öğrencisi vardı.

Ama o öğrenci dikkatliydi.

Cedo Pompalı Tüfek


Bekran Zaft idam gününü şöyle anlatır.

Gardiyanlar oditoryumda toplandı. Yavaş bir hızda Lavos, Javi’ye idam kürsüsüne kadar eşlik etti. Javi’nin kafasına kobraya benzeyen başlığı usulca geçirdi. Daha sonra kuvvetli ellerinde titreyen pompalı tüferi ile onu bekleyen Orokin Gardiyanına döndü.

Zaft’ın anlattığına göre mutlak bir sessizlik hakimdi.

Ama sonra başlığın altından bir fısıldı yükseldi. Javi’nin, öğrencisine söyleyecek son birkaç sözü vardı.

Ordokin gardiyanı husuzsuzca kıpırdandı, memurlara doğru baktı. İdam cidden geçekleşecek miydi?

Lavos, başını Javi’ye doğru katı bir şekilde eğeren onayladı… ve güvünü açığa çıkardı.

Javi’nin derisi tek parça halinde korkunç bir şekilde soyuldu. Biyolojik bir çorbaya dönüşmüştü.

Arkada toplanmış gardiyanlardan çoşkun nidalar yükseldi.

Lavos, Javi’den kalanları nazikçe eline aldı. Kalıntılardan hafif bir parıltı geliyordu. Ve bu dehşet verici anda, Javi’nin Orokin zalimleri, olanların farkına vardılar. Ve sonra da: Panik. Lavos, Javi’den kalanları dönüştürüyordu.

Sarmaşık, canlı bir yılan Lavos’un sol koluna kaynadı. Javi, dönüşmüştü, ve işte, korktuları gibi yeniden hayat bulmuştu. İkinci bir yılan Lavos’un kendi bedeninden çıkarak onun sağ koluna sarıldı.

Sonra Lavos, topluluğun ortasına daldı; çığlık çığlığa kalan bahtsız gardiyan ve memurları ve onların amirlerini buzlu acı içinde bırakan şişeler savurarak yıkıyordu. Kimse sağ kurtulamadı, çok uzun sürmedi.

Peki Bekran Zaft? Lavos onu başını eğerek selamladı, ve yoluna devam etti.

Lavos


Warframe Lavos Leverian İçeriği

Derler ki Lavos, yılanlarından sık sık öğüt alırmış., Birisi acımasız danışmanı, diğeri öğretmeni. İkisinde de bilgelik varmış, ve Javi yine de sevgili öğrencisine fısıldarmış.

Tıpkı yılanlar gibi, Lavos da kolayca yanlış anlaşılırmış. Zehirleyen yılanlar ayrıca şifa da verebilir. Önceki hayatında bir canavardı belki de, ama en güçlü Orokin’lerin gözünden kaçan bir şeyi başarmıştı. Lavos değişmişti.

Üstelik kendi kendini değiştirdi. Javi yardımcı olup yol göstermiş olabilir, ama değişim Lavos’un kendisi ile başlamıştı.

Belki de hepimizin içinde bir yerde dolanan altından bir parıldı vardır, eski derisinden kurtulup sürünerek gidecek bir parıldı. Bizlerin sadece henüz anlamadığımız şeyleri şeytani olarak kınamaktan çekinmemiz lazım.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.