Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere İngilizce’de going to ile gelecek zaman yapısını anlatacağım. Going to, Türkçe’de “yapacak olmak” anlamına gelir ve şu şekilde kullanılır:
going to + fiilin yalın hali
Örneğin:
- I am going to study for the exam. (Sınava çalışacak olacağım.)
- She is going to visit her grandparents. (Büyükannelerini ziyaret edecek olacak.)
- They are going to play soccer. (Futbol oynayacak olacaklar.)
Going to yapısını kullanmanın iki temel nedeni vardır:
1) Gelecekte kesin olarak yapmayı planladığımız veya karar verdiğimiz bir eylemi belirtmek için. Bu durumda, going to ile birlikte genellikle bir zaman zarfı da kullanırız. Örneğin:
- I am going to buy a new car next week. (Gelecek hafta yeni bir araba alacağım.)
- She is going to start a new job tomorrow. (Yarın yeni bir işe başlayacak.)
- They are going to get married in June. (Haziranda evlenecekler.)
2) Şu anda gördüğümüz veya bildiğimiz bir duruma dayanarak, gelecekte olacak bir eylemi tahmin etmek için. Bu durumda, going to ile birlikte genellikle bir kanıt veya işaret belirtiriz. Örneğin:
- Look at the sky! It is going to rain. (Gökyüzüne bak! Yağmur yağacak.)
- He is very tired. He is going to fall asleep soon. (Çok yorgun. Yakında uyuyakalacak.)
- She has a high fever. She is going to see a doctor. (Ateşi çok yüksek. Doktora gidecek.)
Going to yapısını olumlu, olumsuz ve soru cümlelerinde kullanabiliriz. Bunun için şu kuralları takip ederiz:
- Olumlu cümlelerde, özne + am/is/are + going to + fiil şeklinde yazarız.
- Olumsuz cümlelerde, özne + am/is/are + not + going to + fiil şeklinde yazarız.
- Soru cümlelerinde, am/is/are + özne + going to + fiil şeklinde yazarız.
Örnekler:
- He is going to watch a movie tonight. (Olumlu)
- He is not going to watch a movie tonight. (Olumsuz)
- Is he going to watch a movie tonight? (Soru)
Umarım bu yazı sizlere going to yapısını anlamada yardımcı olmuştur. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşçakalın!